Pink Martini’den İlhamla Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Üzerine
- Banay Akademi
- 22 Tem 2024
- 3 dakikada okunur
Profesyonel bir koç olarak, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın dönüştürücü gücüne yürekten inanıyorum. Gerçek hayatta buna güzel bir örnek olarak, hayranı olduğumuz Pink Martini grubunun 30. yıl turnesi kapsamında Pasion Turca organizasyonu ile dün gece Harbiye Açık Hava’da gerçekleştirdiği efsanevi konseri vermek isterim. Dün bizler de bu kapsayıcı atmosfere 10 yıl aradan sonra tekrar tanık olma şansını yakaladık ve kocaman evrensel bir koronun parçası olduk.

Amerika’nın Oregon eyaletinin en kalabalık şehri Portland çıkışlı, Harvard Üniversitesi’nden iki arkadaş China Forbes ve Thomas Lauderdale tarafından 30 yıl önce kurulan Pink Martini, gerçek hayatta kapsayıcılığı içselleştirmiş bir müzik grubu. Pink Martini, İspanyolca, Fransızca, İtalyanca ile sınırlı kalmayan; Farsça, Romence, Korece ve hatta Japonca’ya geniş bir yelpazede çok dilli bir repertuvarla salonda yaklaşık 4500 kişinin kalbine dokunmayı başardı. 30'dan fazla dilde eseri yorumlama yeteneğine sahip olmanın yanında farklı ülkelerden sanatçı kadrosuyla müziğin farklı kültürler arasında bir köprü olabileceğini bizlere bir kere daha gösterdi.
Grubun sempatik ve yetenekli piyanisti Thomas Lauderdale seyircileri her zamanki gibi samimi bir uslûpla Türkçe konuşarak karşıladı ve China Forbes “Üsküdar’a gider iken” şarkısını tatlı bir aksan ile seslendirdi. Ve konser boyunca da bazı şarkıların içine hafifçe serpiştirilen Türkçe dokunuşlar herkesi pek mutlu etti. Şimdi bu noktada yeniden kapsayıcılığı içselleştirme odağına dönmek istiyorum. Pink Martini bu çok dilli dokunuşları sadece gittikleri ülkelerin dillinde şarkılar söylerek yapmıyor, o çok dilli repertuvarı konser verdikleri her yere taşıyarak farklı kültürler arasında gerçek dostluk köprüleri kurulmasını misyon ediniyor. 2011 yılında Washington’da verdikleri konserdeki Storm Large’ın “Üsküdar’a gider iken” performasının videosunu da hemen buraya bırakayım.
Videonun başındaki o içten davet sizin de dikkatinizi çekti mi? “Aranızda Türk var mı? Haydi sahneye gelin birlikte söyleyelim.” Ne kadar samimi bir dostluk ifadesi. Buraya hemen küçük bir anekdot eklemek isterim: Eski bir öğrencim Princeton Üniversitesi’nde okurken Pink Martini konserinde izleyiciyken aynı buna benzer bir davet ile sahneye çıkarak onlarla beraber Türkçe şarkı seslendirmişti. (Bu vesile ile buradan şahane ötesi bir sese sahip sevgili Tuğçe’ye de çağrı yapayım: eğer o performans videosunu paylaşırsan bu yazıma güncelleme olarak eklemek isterim.)
Pink Martini ve kapsayıcılık konusuna başka bir örnek, Yeşilçam şarkıları denildiğinde aklımıza ilk gelen sanatçımız Belkıs Özener ile 2014 yılında İstanbul’da aynı sahnede yer almalarıdır. O dönemde 70'li yaşlarında olan Belkıs Özener, 40'lı yaşlarında olan Storm Large ile birlikte sahnede olmanın çok heyecan verici olduğunu ifade etmişti. İki farklı kuşak, müziğin birleştirici gücü ile sahnede muhteşem bir performans sergileyerek farklı yaş grupları perspektifinden kapsayıcılığa harika bir örnek daha verdiler. Büyük ustalara saygı içeren bu unutulmaz performası da hatırlayalım.
Bir başka dikkatimi çeken nokta bildiğim müzik gruplarının aksine Pink Martini’de farklı karakterlere sahip iki güçlü kadın vokalin dostluk içinde uzun yıllardır sahne alması. Biraz araştırınca 2011 yılında grubun kurucusu China Forbes’un ses tellerinden geçirdiği operasyon döneminde geçici olarak ekibe katılan Storm Large’ın kendine bu kapsayıcığı yüksek grupta kalıcı bir yer edindiğini öğrendim ve kızkardeşim diye seslendiği China ile sahne yıldızlığını paylaşabilme becerisini gözlemledim.
Pink Martini, sosyal adalet ve insan hakları konularında açıkça bir duruş gösteren, toplumsal eşitlik ve adalet mesajları içeren şarkıları ve konserleriyle tanınan bir müzik grubudur. Dün akşamki unutulmaz anlardan biri, grubun misyonuyla örtüşecek şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu’nun sahnede “Aşkın Bahardı” şarkısına eşlik ettiği final performansıydı. Böylece Pink Martini, sevgi, dayanışma ve barış mesajlarını vurgulayan güçlü bir kapanış yaptı.
Bu keyifli ve farkındalık yaratıcı konser sonrası Pink Martini’ye eşsiz müziklerinin yanında, yerel dilleri ve kültürleri öğrenme, farklı din, dil ve ırktan dinleyicilerle bağ kurma konusunda yarattıkları farkındalık için teşekkür ederim. Müziğin birleştirici gücü sayesinde, barış ve dostluk gibi yavaşça uzaklaşılan evrensel değerleri samimi bir şekilde pekiştiriyorlar. Farklı geçmişleri ve deneyimleri kucaklayarak, kapsayıcılığın ne kadar önemli olduğunu ve herkesin bir arada nasıl daha üretken ve yaratıcı olabileceğini gösteriyorlar. Bu ilhamla, koçluk pratiğimizde çeşitliliği ve kapsayıcılığın önemini daha fazla benimser, her bireyin benzersizliğine değer vererek, daha güçlü ve daha uyumlu bir dünya yaratabiliriz. 🌟💪
Dipnot: Pink Martini’den ilham ile 2019 yılında ailemize katılan papağan kızımıza oğlum Lilly adını verdi💙 Bu vesile ile ne kadar doğru bir seçim yapmış olduğunu bir kez daha anlıyorum, iyi ki 🙏
Banu Aykın Köylüer
👏👏👏❤️