top of page
Ara

Öğrenmekten Daha Zoru Yanlış Bilinenleri Unutmak: Müzikal Yolculuğumda Yeniden Başlamak

  • Yazarın fotoğrafı: Banay Akademi
    Banay Akademi
  • 16 Mar
  • 4 dakikada okunur

Sıklıkla duyduğumuz “yaşam boyu öğrenme”nin önemi tartışılmaz. Peki ya yanlış öğrendiklerimizi unutmak ve öğrenmeye yeniden başlamak? İşte bence asıl zorluk burada başlıyor.


Harvard Business Review yazarı Mark Bonchek’in belirttiği gibi, “Öğrenmenin önündeki en büyük engel bildiklerimiz değil, bildiğimizi sandıklarımızdır.” İş dünyasında ‘unlearn’ (yanlış öğrenileni unutmak) kavramı, değişen koşullara adapte olabilmek için köklü varsayımlarımızı ve alışkanlıklarımızı sorgulamayı ifade eder. Bonchek’e göre gerçek dönüşüm, yeni bilgi edinmekten ziyade, eskimiş veya yanlış olan zihinsel modellerimizi fark edip bunlardan vazgeçebilme cesaretiyle başlar.


Barry O’Reilly, Unlearn adlı kitabında başarılı liderlerin sadece yeni şeyler öğrenmekle kalmayıp, artık işe yaramayan alışkanlıkları ve bilgileri terk etmeleri gerektiğini vurguluyor. Ona göre, unlearn süreci, eski ve artık geçerli olmayan düşünce kalıplarını fark etmekle başlayan, onlardan uzaklaşmayı ve yeniden çerçevelemeyi içine alan bir süreçtir.

Aslında iş dünyasında, stratejiden pazarlamaya, organizasyondan liderliğe kadar pek çok eski veya geçerliliğini yitirmiş zihinsel modelle çalışıyoruz. Yeni bir değer yaratabilmek için, bu eskileri unutmamız gerekiyor.


O’Reilly’in kitabında bahsedilen Öğrenmekten Vazgeçme Döngüsü üç adımdan oluşur:


1- Öğrenmekten Vazgeç (Unlearn): Sınırlayıcı inançları ve davranışları tanıma

2- Yeniden Öğren (Relearn): Yeni yaklaşımları denemek

3- Atılım Yap (Breakthrough): Yeni başarıya ulaşmak ve döngüye devam etmek


Unlearn kavramı sadece iş dünyasında değil, bireysel hayatımızda da dönüştürücü etkiler yaratır. Kendi müzik yolculuğumda bunun canlı bir örneğini yaşadım. İşte benden size bir unlearn hikayesi…


Çocukluğumdan beri müzik, yaşamımı dengeleyen ve içsel dünyama kaçış yaptığım bir yol arkadaşıydı. Günlük koşuşturmanın içinde, şarkılarla ve kulaktan öğrendiğim enstrümanlarla hayatıma renk katıyordum. İlkokuldan liseye kadar her anımda, amatörce de olsa müzikle iç içeydim. Çok besleyici ve rahatlatıcı bir hobi ve hatta kendimi ifade etme şekliydi. O zamanlar şöyle düşünürdüm: “İnsan sesinden daha doğal bir enstrüman var mı? Dinle, hisset ve söyle.” Ve söyledim de :) Bu kadar basit miydi gerçekten?


Sonra üniversite yılları — zor bir bölüm olan Boğaziçi Kimya’yı okumak, hem de çalışarak 4 yılda bitirmek, ardından evlilik, annelik derken hayat beni başka yönlere sürükledi ve müzikle olan bağa uzun bir süre ara verdim. Ancak 40 yaşımdan sonra, yeniden en sevdiğim hobime, amatör müziğe döndüm. Zamanla bunu hayatımda bir esenlik rutini haline getirmeyi başardım. Pek çok amatör koroda düzenli olarak çalışmalara katıldım, bir sürü konser verdik. Hepsi çok güzel ve keyifli deneyimlerdi.


Ancak şarkıları daha iyi söyleyebilmek için pek çok beceriye sahip olmak gerekiyor. Gırtlaktaki kasları doğru kullanmak, diyafram nefesi almak, doğru ses rengini bulmak, kulağı eğitmek ve notaları doğru okumak gibi teknikler, müziğin bir parçası haline geliyor. Yıllarca alışkanlıkla söylediğim bazı şarkılarda, farkında olmadan yanlış teknikleri pekiştirdiğimi fark ettim.


Öğrenmekten vazgeçmek (unlearn), öğrenmekten daha zor. Önce sınırlayıcı inançları fark etmek ve bu döngüsel davranışları tanımak gerekli. Bunu fark ettiğimde yeniden öğrenmek (relearn) için bir şan hocasına ihtiyaç duyduğumu anlayarak Meltem Taşkıran ile çalışmaya başladım. Bazen sıfırdan başlamak, bildiklerimizi unutmak gerekir. Bu yüzden en temel egzersizlerle, sevgili şan hocam Meltem Taşkıran’ın vokal koçluğunda kendimi yeniden keşfediyorum. Bildiğimi sandığım şarkıları onun geri bildirimleriyle yeniden öğreniyorum. Alışkanlıklardan kurtulmak çok zorlasa da aslında başarması o kadar keyifli ki. Tabii daha başındayız, uzun bir yol var ama keyifli bir unlearn ve relearn yolculuğu…


Bu yolculukta, sevgili Meltem Taşkıran Hocam ile birlikte kaydını yaptığımız “Sen Ağlama” şarkısı da büyük bir dönüm noktası oldu. Hem teknik hem de duygusal anlamda yeniden şekillenen bir şarkı oldu benim için.


Sevgili Meltem Taşkıran Hocam ile keyifle geçen “Sen Ağlama” şarkısının kayıt sonrası
Sevgili Meltem Taşkıran Hocam ile keyifle geçen “Sen Ağlama” şarkısının kayıt sonrası

Bu süreç sadece müzikte değil, iş dünyasında da geçerli. McKinsey & Company’nin yaptığı bir araştırmaya göre, bireylerin başarılı olabilmesi için sadece yeni beceriler edinmesi yetmiyor. Aynı zamanda, artık işe yaramayan düşünce kalıplarını terk etmeleri gerekiyor. Otomasyon ve yapay zekânın dönüştürdüğü dünyada, eski alışkanlıkları bırakmadan ilerlemek pek mümkün görünmüyor.


McKinsey & Company’nin İşimizin Geleceği: Dijital Çağda Türkiye’nin Yetenek Dönüşümü raporuna göre, bireylerin başarılı olabilmesi için yalnızca yeni beceriler edinmesi yeterli değil; aynı zamanda eski ve işlevini yitirmiş düşünce kalıplarını terk etmeleri (unlearn) de kritik bir öneme sahip. Otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin iş gücü üzerindeki etkileri hızla artarken, bu dönüşüme ayak uydurmak isteyen bireylerin mevcut yetkinliklerini geliştirmesi ve yeni yaklaşımlar benimsemesi gerekiyor. Tıpkı müzik yolculuğumda deneyimlediğim gibi, profesyonel hayatta da eski alışkanlıkları geride bırakmak ve öğrenme sürecini yeniden şekillendirmek dönüşümün anahtarı haline geliyor.


Kendi müzik yolculuğumda da deneyimlediğim bu unlearn süreci, profesyonel hayatta ve eğitim alanında da dönüştürücü bir güce sahip.


Ve şimdi en son unlearn sürecinden geçirdiğim, çok sevdiğim BADEM’in Sen Ağlama şarkısı… Senelerce severek söylediğim, oğlum Ayberk’in çocukluk yıllarında birlikte sıkça dinlediğimiz ve sözlerini ona ithafen karadan yeşil olarak yeniden düzenlediğimiz bu şarkıyı, şimdi rock konserimiz için her çalışmamızda yeniden öğreniyorum.


Sevgili Meltem Taşkıran Hocamın yaratıcı geri vokal eşliği için teşekkürler.

Benim ‘unlearn’ sürecimde bugün müzik vardı. Peki ya sizin hayatınızın hangi alanında eski alışkanlıkları bırakmak zor geliyor? Bugün, bildiğinizi sandığınız bir şeyi sorgulamaya ne dersiniz?


Haydi bir Unlearn egzersizini birlikte yapalım.


1- Bir alışkanlık belirleyelim: Öğrenmekten vazgeçmek istediğim şey nedir?

2- Bu alışkanlığın bizi nasıl sınırladığını düşünelim.

3- Yeni bir yaklaşım deneyelim: Bu günden sonra neyi farklı yapabiliriz?


Kaynakça

 
 
 

Comentarios


bottom of page